© Aydın Şafak

Aydın BŞB yine zeytinyağı gibi…

Kuşadası'nın içinden geçen Zincirlidere’yi lağım yatağına çevirdiler, suçu DSİ’ye attılar.

Özlem Çerçioğlu Başkanlığındaki Aydın BŞB, her zamanki halkı yanlış yönlendirme ve yanıltma eylemlerine devam ediyor.

Son olarak Kuşadası İlçesi'nde bulunan ve Aydın BŞB’ye bağlı ASKİ Genel Müdürlüğü’nün yükümlülüğündeki halkın “bklu dere” adını taktığı Zincirlidere'yi lağım çukuru haline dönüştüren zihniyet, suçu ve sorumluluğu yine başka kurumlara yıkarak, zeytinyağı gibi su yüzüne çıkma derdinde.

CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçi üzerinden yapılan açıklamada, suç bu kez DSİ’ye yıkıldı. Halbuki ASKİ’nin bağlı olduğu 5216 Sayılı Kanunu yoruma mahal vermeyen açık 7-R maddesine göre bu görevin Aydın BŞB’ye bağlı ASKİ olduğu belirtiliyor.

İstanbul BŞB tarafından yayınlanan İSKİ yani Aydın'daki ASKİ'nin eşdeğeri kurumun görevleri arasında, kent içi derelerin temizliği ve ıslahından, yine İSKİ sorumlu tutuluyor.

Tüm bu gerçekliklere rağmen Aydın BŞB'nin CHP İl Başkanı Hikmet Saatçi üzerinden suçu DSİ’ye yıkması, zeytinayğı gibi su üzerine çıkma çabası olarak yorumlandı.

RİYAKARLIĞIN DELİLLERİ

Öte yandan daha önceki on yıl boyunca Aydın BŞB dere kenarlarına astığı ışıklı levhalarda, bu derelerin temizlik ve ıslahının kendileri tarafından yapıldığını belirtiyordu.

Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'in Özlem Çerçioğlu tarafından hedef alınması ardından o tabelalar söküldü ve derenin ıslah-temizlik işlemleri yapılmadı.

Kanalizasyon yatağı haline gelen dere Aydın BŞB medyası eliyle sanki Kuşadası Belediyesi sorumluymuş gibi haberler yaptırıldı.

Bu yöntemle Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel itibarsızlaştırılımaya ve halkal karşı karşıya getirilmeye çalışıldı.

Kuşadası Belediyesi ise kendi sorumluluk alanı olmadığı halde Aydın BŞB’nin pisliklerini temizleyip, halk sağlığını güvence altına almıştı.

Olaylar ortaya çıkınca bu kez ibreyi DSİ’ye çeviren Aydın BŞB, tıpkı Didim Arıtma Tesislerinden kanalizasyon atıklarını denize saldığı gibi Kuşadası içinden geçen derenin sorumluluğu kendisinde olmasına rağmen halk sağlığını tehlikeye atıp çevreyi kirleten kendisi olduğu halde, suçu DSİ’ye yıkmaya kalkıştı. Yetmezmiş gibi BŞB’nin trol medyası diğer taraftan seçilmiş provokatörlerle röportajlar yapılarak yine Aydın BŞB ve ASKİ sorumluluğundaki kanalizasyon kirliliğinden Ömer Günel'i sorumlu tutulmaya çalışıldı.

AYDIN BŞB İLE ASKİ HALK VE ÇEVRE SAĞLIĞI İÇİN TEHDİT HALİNE GELDİ.

DEVLET KURUMLARINDA RÜŞVET KARŞILIĞI TEMİZ RAPORU ALINDIĞI İDDİASI…

Tüm bunlar yaşanırken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Eski Müsteşarı Kimya Profesörü Mustafa Öztürk, değişik noktalardan aldığı numulelerde, kirlilik sınır değerlerinin olması gerekinin beş katı üzerinde çıktığını belirterek, Didim'de denize girilmemesi için tabelalar asılması gerektiğini, kendi yaptığı bağımsız ölçümlerle ortaya koymuştu.

Yıllardır Didim'de Aydın BŞB ve ASKİ sorumluluğundaki arıtma tesislerinin yeterli çalışmadığı, halk aynı zamanda çevre sağlığına tehdit boyutundaki suçların gizlendiği iddia edilmişti.

Bunun ardından Aydın BŞB Çevre-Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yaptırılan ölçümlerde, suların temiz olduğunu öne sürülmüştü. Yapılan araştırmalarda ulaşılan tüyler ürpertici iddialara göre Çevre-Şehircilik İl Müdürlüğü ve analizlerin yapıldığı özel labaratuarlar arasında bir rüşvet ağı kurulduğu gündeme gelmişti.

İddialara göre Çevre Şehircilik Müdürlüğü’ndeki iş birlikçiler gidilecek yerleri bir gün önceden Aydın BŞB’ye haber veriyor, ihbar olan yerlerden değil başka yerlerden numuneler alınıyor, bazen çeşme suyu analizlerde kullanılıyor, bazen de laboratuarlara giden numuneler orada değiştiriliyordu.

İşin Dünya çağındaki uzmanlarından Kimya Profesörü ve Çevre-Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Eski Müsteşarı Mustafa Öztrük'ün yaptığı bağımsız tahliller ve açıkladığı dehşet verici rakamlar ardından, Aydın Çevre Şehircilik Müdürlüğü - Aydın Büyükşehir Belediyesi ve özel laboratuarlar arasındaki bu rüşvet çarkına yönelik iddialar geçerlilik kazanmıştı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER