Özlem Çerçioğlu’nu artık CHP de taşıyamıyor
GÜNDEMCHP Genel Merkezi heyet gönderdi, Çerçioğlu’na “kendine çeki düzen ver” mesajı verildi.
* Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu ve yapılanmasının artık fütursuzluğa ve aynı zamanda kamu düzeni güvenliği açısından tehdit boyutlarına ulaşan eylemleri, CHP Genel Merkezi'ni de harekete geçirdi.
Sürekli dava-soruşturma-haber ile genel merkeze kadar ulaşan hepsi delilli ve belgeli şikayetler sonrası CHP Tokat Milletvekili Özgür Karabat başkanlığında bir heyet, Aydın'a gönderildi.
Önce Özlem Çerçioğlu ile görüşen Özgür Karabat, sonrasında Didim ve Kuşadası ziyaretlerini gerçekleştiriyor.
CHP Genel Merkezi'nin Özlem Çerçioğlu'na verilen ince mesajlarla artık son dönemi olduğu, sürekli başta CHP’li belediyeler, hasım görülen siyasetçi-gazeteci-bürokratlara yönelik itibarsızlaştırma ve de saldırı girişimleri dahil tehdit boyutlarına ulaşan eylemler konusunda uygun bir dille uyarılan Özlem Çerçioğlu'nun, başta Didim ve Kuşadası Belediye Başkanlarına yönelik hasmahane tutumları, imar dosyaları ile Çerçioğlu'nun sürekli adam takip ettirme, tehdit-kumpas, siber saldırılar gibi eylemlerle adı anılan, zaman zaman sigara içen vatandaşlara dahi, “Sen bana nasıl bakarsın” sözleriyle posta koyduğu haberlere yansıyan Ozan Çavuşoğlu konusunda ikazlarda bulunulduğu öne sürülüyor.
Cümle aralarına sıkıştırlan ince mesajlarda, “İşinizi yapınız. O makam hasım bellediklerinizden intikam alacağınız makam değil hizmet makamıdır. Eğer biz bir sonraki adayımız ile seçimi kazanırsak, hiç bir dosyanız ibra edilmeyecek. Yok başka parti kazanırsa zaten onlar da aynı dosyaları açacaklar. O yüzden görev sürenizi uhulet, suhulet ve CHP'ye yakışır hizmetlerle tamamlamayı kendinize ilke edinin” anlamına gelecek uyarılarda bulunuldu.
Bu suretle aslolanın Özlem Çerçioğlu değil CHP olduğuna vurgu yapıldı ve Çerçioğlu'na, “Hiç kimse vazgeçilmez değildir” mesajı, siyasi adaba uygun şekilde verildi.
ARTIK ÇILDIRMIŞ DURUMDALAR
Öte yandan seçimin hemen ardından bir sonraki seçimde yeniden aday olduğu dayatmasında bulunmaya kalkan Çerçioğlu'nun bu tutumu, kendi siyasi sonunu da hazırlamış oldu. Yüz yıllık kurucu parti CHP'nin genetik kodlarında önce parti meclisi-MYK-Genel Başkan gibi kurumsal yapıların alacağı kararlar etkili oluyor. Özlem Çerçioğlu'nun ise seçimin hemen sonrası partinin tüm organları ve genel başkanını hiçe sayarak, “Bir sonraki seçimde yeniden adayım” demesi, büyük harflerle not edilmişti.
Bu açıklamayı yaparken CHP adını anmadan emrivakide bulunması, Çerçioğlu'nun Aydın'ı aile şirketi, CHP ve halkı da marabası sanması, aynı zamanda “Beni şimdiden açıklayın. Yoksa başka yere gider size zarar veririm” şantajı olarak algılanmıştı.
Oysa uzun süredir gündemde olan gelişmeleri ve dava-soruşturma süreçlerini takip eden siyasi çevreler, Çerçioğlu'nun bu çıkışını, “Hakkında çok sayıda birleştirilmiş dosyadan dava var. Bu güne kadar bir şekilde uzatıldı. Fakat çoğu karar aşamasına geldi. CHP’ye adını şimdiden açıklattırıp, mülki ve adli mercilere, “Yarın iktidar olursak hepinizden hesap sorarım mesajı vereye çalışıyor” şeklinde yorumlanmıştı.
Özlem Çerçioğlu ve Aydın BŞB’deki yapılanması, Türkiye'de hakkında en çok dava-soruşturma ve görevi kötüye kullanmaktan hükmü kesinleşenler olarak adli ve mülki kayıtlarda yerini almış durumda. Ve ellerindeki güçle yarattıkları algı perdesi kaldırıldığında, sosyolojik tanımlama olarak, “Mafyalaşmış Burjuva Faşizmi” olarak telaffuz edilen kendi rejimlerini uyguladıkları gerçekliği ortaya çıkıyor. Baş mağdurlar arasında ise atadan dededen CHP’li pek çok isim bulunuyor.
NEDEN BİR ŞEY OLMUYOR AYDIN’DA, DEVELETE GÜVEN NEDEN YOK DENECEK SEVİYEYE DÜŞTÜ?
Özlem Çerçioğlu'nun da içinde bulunduğu toplamda yüzü aşkın sanık, pek çok birleştirilmiş dosyadan yargılanıyor. Suçlamalar arasında ihaleye feast-edimin ifasına fesat-görevi kötüye kullanma başı çekiyor. Çerçioğlu ve yapılanması ise mülki ve adli olarak adamın adamını bulma yönetiyle yıllardır dava ve soruşturmaları akamete uğratıyor.
Adı pek çok gayri ahlaki ve gayri hukuki habere konu olan Aydın BŞB Sağlık İşleri Koordinatörü Kadir Karakoç'un aynı zamanda diğer görev yaptığı özel hastaneden, özellikle dava günleri alınan gerçek dışı raporlarla davalar akamete uğratılıyor. Hatta edinilen bilgi ve iddialara göre, bir dava sırasında Özlem Çerçioğlu'nun çok ağır bir rahatsızlık olan omuriliğini gerekçe göstererek davaya katılmadığı, ardından akşamına muhtarlar toplantısında son derece sağlıklı şekilde poz verdiği haberlerde yer almıştı.
Davaları akamete uğratan ve personel arasında son derece baskıcı olması nedeniyle, “Giyotin” adı takılan Dr. Karakoç'un aynı zamanda Çerçioğlu yapılanmasının diğer isimleri Ozan Çavuşoğlu ve Barış Altıntaş ile birlikte kurulan şirletler üzerinden diğer belediyelere baskı yapılarak, ihalelerin bu firmalara verilmesi istendiği de haberlere konu olmuş ve yalanlanmamıştı.
İşte davaların uzamasındaki baş aktörlerden Dr. Kadir Karakoç ile ilgili o haber linkleri;
https://www.aydinsafak.com/haber/aydin-bsb-doktoru-alkollu-kaza-yapti-7255
https://www.aydinsafak.com/aydin-bsb-araciyla-alem-donusu-kazanin-detaylari-ortaya-cikti-7279
Adli dosyalar haricinde idari alandaysa muhakkik ve müfettişlerle, “Adamın adamını bulma” yöntemiyle çalışıldığı iddiaların başını çekiyor.
Muhakkik seviyesinde açık delillere rağmen kapatılan pek çok dosyaya bakan isimlerin bazılarının yakınlarının işe alındığı, bazılarının ise şahsi menfaat temini yöntemiyle istenilen doğrultuda dosyaların kapatıldığı öne sürülüyor.
Bunun en canlı örneği ise, Aydın BŞB Genel Sekreteri Ertuğrul Yamen olayında yaşanmıştı. Hakkında adli ve idari, “Evrakta sahtecilik-nitelikli zimmet” gibi iddialarla suç duyurusunda bulunulan Ertuğrul Yamen dosyası, muhakkikler tarafından kapatılmıştı. Yapılan itiraz sonrası Danıştay, “Delillerin istenilmediği, şikayetçi şahsın ifadesinin dahi alınmadığı” noktalarına dikkat çekerek, Yamen hakkında soruşturma istemişti.
Atanan yeni muhakkik ise azami 40 günde bitirmesi gereken soruşturmayı yaklaşık beş ay uzatmıştı. Yapılan araştırmalarda muhakkikin kasıtlı şekilde oyalamaya gittiği ortaya çıkmış, üst makamların girişimleri ile dosya düzenlenmiş, müfettiş talebiyle Ankara-İçişleri Bakanlığı'na gönderilmişti.
Yine muhakkiklerin dosyayı yasalara aykırı şekilde nasıl uzattıkları, yapılan bir diğer araştırmayla ortaya konmuştu. Bunlardan biri muhakkikin THY’den ilgili evrakı almak için görev kağıdını göndermediği, bu şekilde delilleri gizleme suretiyle dosyayı teslim etmeye kalkıştığı belgelenmişti. Aydın Valiliğinin girişimleri ile 7 yıl gizlenen delil, 2 saatte yollanmıştı.
Aynı şekilde ASKİ Genel Müdürü Hakan Olkaç ve üst sicil amiri Özlem Çerçioğlu hakkında yazarımız ve genel yayın yönetmenimiz Metin Can tarafından yapılan adli ve idari suç duyuruları, yeni skandalları ortaya çıkarmıştı.
Metin Can'ın, “Hakan Olkaç iki kez zincirleme görevi kötüye kullanmaktan Aydın ceza mahkemelerinden aldığı hükkümler kesinleştiği halde, neden işlem yapılmamıştır?” başvurusu üzerine Aydın BŞB, neredeyse kendi devletlerini ilan etmiş kendi yasalarıyla hüküm kurmuş şekilde, “Suçun işlendiği taihten itibaren iki yıl içerisinde işlem yapılmadığı için bir şey yapamıyoruz” mazereti üretilmişti.
Oysa yasalar adli ve idari soruşturmaları ayrı kategorilerde değerlendiriliyor.
Danıştay ve 2021 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı yasa ile idari soruşturmalar, “Suçun öğrenildiği tarihten itibaren unsuruna göre bir ve altı aylık süreçler ile soruşturma dosyası hazırlanır, 2 yıl içerisinde karar verilir. Bu süreçte karar verilmezse memur hakkında işlem yapılamaz fakat işlem yapmayanlar hakkında görevi kötüye kullanmaktan ceza uygulanır” vurgusu yapılıyor.
Yani suçun işlendiği tarih değil, idarece haber alındığı tarih dikkate alınıyor. Bu şekilde Özlem Çerçioğlu, yasa hükümlerini hiçe saydığı için zincirleme görevi kötüye kullanmak suçlamsının, doğrudan muhatabı oluyor.
Yine Aydın Valiliği kanalıyla yazarımız Metin Can tarafından yapılan, “Diğer yargılanan sanıklar hakkında idari soruşturma yapılmış mıdır?” sorusuna Aydın BŞB’den verilen resmi cevapta, “Mahkeme süreci devam ediyor. Mahkeme hüküm vermediği için idari soruştırma yapamadık” denilmişti. Aydın BŞB bu çelişkili cevaplarla, resmen suçlarını ikrar etmiş oluyor. Hakan Olkaç iki kez zincirleme görevi kullanmaktan ceza aldığı ve hükümleri kesinleştiği halde hakkında işlem yapmayan Aydın BŞB, diğer sanıklarla ilgili mahkeme kararlarını beklediklerini belirtiyor. Bilindiği gibi görevi kötüye kullanma suçu memuriyete giriş ve memuriyette kalmaya engel suçlardan kabul ediliyor. Affa ve ertelemeye uğrasa dahi, memurluktan çıkarılma cezası veriliyor.
BAKAN KURUMU DA SUÇLARINA ALET ETTİLER
Her iki ismin de Çevre-Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum tarafından, bu gerçeklikler gizlenerek asaleten atamaları onaylanmıştı. Yazarımız Metin Can ise uyarı haberinde yasalara uyulmadığı, bu asaleten atamalrın iptal edimediği takdirde hakkında suç duyurusunda bulunulacağı kamuoyuyla paylaşılmıştı. Ayrıca Bakan Kurum'a resmi yazıyla mahkeme kayıtları dahil ulaştırılmıştı. Bakan Kurum tarafından her hangi bir işlem yapılmayınca yazarımız Metin Can bakan hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve Cumhurbaşkanlığı makamı CİMER vasıtasıyla bilgilendirilmişti.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI DA ZAN ALTINDA
Hakan Olkaç-Özlem Çerçioğlu ve Ertuğrul Yamen hakkındaki adli ve idari suç duyuruları üzerine görevlendirilen müfettişlerin aylardır gelmemesi, akıllarda soru işareti bırakıyor. Aydın BŞB cephesinden ulaşılan iddialara göre, “Müfettişleri bağladık, gelmeyecekler” ifadelerinin kullanıldığı öne sürülürken, bu durum devlete olan inancı yok ediyor ve kamuoyunda, “Aydın’da devlet yok mu?” sorusunu tartışmaya açıyor.
Bilindiği gibi Mülkiye Eski Müfettişi Naci Çetin Aker, Özlem Çerçioğlu'na danışman olarak atanmıştı. Aydın Şafak Gazetesi haberinde muhakkik ve mülkiyecilerle bağlantı kurma amaçlı istihdam edildiği belirtilmiş, bir yanıt gelmemişti. Naci Çetin Aker, resmi görevli iken Aydın BŞB hakkındaki açık delillere rağmen soruşturmaları kapatmakla ve bu nedenle Özlem Çerçioğlu'na danışman yapıldığı iddiaları, böylece ete kemiğe bürünüyor.
AYDIN’DA DİYOJEN GİBİ ELDE FENER DEVLET ARANIYOR
CHP’nin kamuoyu tarafından takdir edildiği şekilde kendi iç girişimlerini başlatması örnek teşkil ederken, Aydın'daki Cumhur İttifakı yönetimleri ve meclis üyeleri, adeta Çerçioğlu'nun iktidar şubesi gibi hareket etmiyor. CHP’liler muhalefette bulundukları yerlerde cansiperane çabalarla yerel yönetimlerde hizmet anlayışını yükseltme çabasındayken, Aydın'da AK Parti İl Başkanı Gökhan Ökten ile MHP İl Başkanı Haluk Alıcık, hayaletleri oynuyor.
Çerçioğlu ve yapılanmasının kente aynı zamanda halka zarar boyutlarına ulaşan eylemlerine gerçek CHP’liler sert tepkiler koyarken, AK Parti ve MHP gruplarının şahsi işlerinin takibi karşılığı aparat haline dönüşmesi, artık bu partilerin tabanlarında da büyük tepkilere yol açıyor. İşin Devlet aygıtı boyutuna gelindiğinde bu kadar gayri ahlakilikler ve gayri hukukilikler hem de delilleriyle ortada iken, adeta kamu düzeni ve güvenliğinin tehdit altında olmasına seyirci kalınıyor.
DOĞRUCU DAVUT VE DURMUŞ TUNA GERÇEKLİKLERİ GÖZLER ÖNNÜNE SERDİLER
Çerçioğlu ve yapılanmasının tüm dengesini bozan gelişmeler, Çerçioğlu'nun on yıllık sır ortağı Durmuş Tuna ve Doğrucu Davut isimli sosyal medya hesabından geldi. https://www.facebook.com/mahlikamhatun
Doğrucu Davut isimli hesapta Çerçioğlu yapılanmasının kullandığı sahte hesaplar, kirli çıkar ilişkileri, yolsuzluk ve kumpas dosyaları, bir bir deşifre ediliyor. Özellikle Çerçioğlu yapılanmasının kumpas yöntemleri, okuyanları hayretler içerisinnde bırakıyor.
Hesaptaki iddialara göre çeşitli nedenlerle hedef bellenen personel, tuvaletlere kadar takip ediliyor. Kabin içerisinden ayakkabı resimleri çekiliyor. Sonrasında başka kabinde ise yine yapılanma tarafından gölge halinde sanki mastürbasyon yapılıyormuş gibi görüntü alınıyor. Daha sonra bunlar delil kabul edilip, tazminatsız şekilde yüz kızartıcı suçtan işlem yapılıyor. Yapılanmanın emrindeki çalışanlar da, yalancı tanık olarak gösteriliyor.
Doğrucu Davut adlı hesapta, bu kumpas yöntemiyle 13 ayda yedi personelin zan altında bırakıldığı, iftiaralar ile gelecekleriyle oynandığınına dikkat çekiliyor. Ayrıca hesapta dile getirilen iddialar arasında, yine Çerçioğlu yapılanması tarafından Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin'in odasının dinlendiği öne sürülüyor.
Durmuş Tuna TvDen ekranlarında yaptığı açıklamalarda bu kumpas ve diğer kumpasları tek tek açıklamıştı. Özlem Çerçioğlu ve eşi Ercan Çerçioğlu tarafından hazırlanan dosyaların yine bu ikili tarafından MİT-Dönemin İçişleri Bakanı Soylu ve AK Parti Genel Merkezi'ne kendisi tarafından teslim edildiğini belirten Durmuş Tuna, kumpas kurulanlar arasında Valiler-siyasiler ve iş insanları olduğunun da altını çizmişti.
Durmuş Tuna'nın en can alıcı açıklaması ise, Özlem Çerçiioğlu tarafından AK Parti Genel Merkezi'ne gönderildiği, Erkan Karaarslan'ın Ekrem İmamoğlu aleyhine ifade vermesi karşılığında beraat alması, Özlem Çerçioğlu'na dokunulmaması teklifini ilettiği de yer alıyordu.
9 Temmuz 2020 tarihli İzmir kaynaklı bir haber sitesinde bu durum, “Aydın’dan Ekrem İmamoğlu'na Topuklu Efe Kumpası” başlıklı habere konu olmuş, habere ilişkin bir açıklama gelmemişti.
https://www.gundemotuzbes.com/aydin-dan-ekrem-imamoglu-na-topuklu-efe-kumpasi/92393/
Durmuş Tuna ve beraberindeki yakınları bu konuları ve daha çok sayıdaki skandalı açıklamak üzere TvDen’deki programa katılacakları sırada ellerindeki sopalı bir grup kişiler tarafından tehdit edildiklerini açıklamışlardı. Bu yolla Durmuş Tuna ve Emin Aydın'ın program yapılması, Anayasa ve yasalara göre ağır suç içeren şekilde engellenmeye çalışılmıştı. Program Aydın Valisi Yakup Canpolat ve İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan tarafından aldırılan yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşmişti. https://www.aydinsafak.com/aydinda-polis-korumasinda-televizyon-programi-7526
Aydın Şafak Gazetesi tarafından yapılan araştırma ve soruşturmada bu grubun Efeler Ovaeğmir Mahallesi'nden toplanan ve Ozan Çavuşoğlu tarafından örgütlenen gençlerden oluştuğu iddialarına ulaşılmıştı.
Durmuş Tuna bu gelişmeleri sosyal medya hesabından kamuoyuyla paylaşmış, suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı.
Durmuş Tuna gibi pek çok gayri ahlakilik, gayri hukukilik, kumpas, yolsuzluk-usulsüzlük haberlerini delilleriyle paylaşan isimlerin hesapları, bir anda saldırıya uğramıştı.
CHP Genel Merkezi'nde belediyelerle ilgili oluşturulan dosyalar içerisinde Aydın BŞB ve Özlem Çerçioğlu hakkındaki dosyaların, Meydan Laurusse ansiklopedisi gibi şimdiden ciltler boyutuna ulaştığı, aynı zamanda partide büyük rahatsızlık yarattığı, edinilen bilgiler arasında yer alıyor.
Ayrıca Aydın İl Gençlik Kolları seçimi gibi basit bir seçimde tüm baskı araçlarını kullanan Özlem Çerçioğlu bu durumu inkar etmiş, Söke Belediye Başkan Basın Danışmanı Yavuz Abrinç'in sosyal medya ve ulusal TV’lere düşen ses kaydında Özlem Çerçioğlu'nun kongreye bire bir ve ağır baskıcı şekilde müdahil olduğu da açığa çıkmıştı.
İşte ilgili haberler;
https://www.aydinsafak.com/haber/cercioglu-cephesinden-onune-gelene-tehdit-7499
https://www.aydindenge.com.tr/siyaset/01/12/2024/yayinlanan-ses-kaydi-aydinda-chpyi-karistirdi
Kendisini her zaman vazgeçilmez, Aydın'ı siyasi derebeylik ahali ve partisini de maraba gören tavırlarıyla halkın gözünden artık iyice düşen Özlem Çerçioğlu, Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel arasındaki kongre yarışında Kılıçdaroğlu tarafını desteklemiş, uyguladığı baskıcı yöntemler ve aşırı tepki çeken ifadeleriyle çok sayıda partilinin tepkisini çekmişti.
İlginizi Çekebilir