Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürü Turan Konak'ın tavsiyesi ve Bakan Murat Kurum'un onanıyla yapılan bu skandal asalet tasdikleri ile onaylanma süreci akıllarda soru işaretleri bıraktı. Çünkü Hakan Olkaç çok sayıda davadan yargılanıyordu.
2022 ve 2024 yıllarında Aydın 1. Asliye ve 6. Asliye Ceza Mahkemelerinin verdiği zincirleme görevi kötüye kullanma kararlarının kesinleşmesinden sonra Hakan Olkaç'ın memuriyetten ihracı gerekiyordu. Aynı zamanda 2022 yılında kesinleşen suçu HAGİB (Hükmün geri bırakılması) mahiyetinde olduğu için bozulması ve davanın tekrar görülüp cezanın onanması için, ilgili mahkemesine yazı yazıldığı, ulaşılan bilgiler arasında yer alıyordu. 2024 yılında kesinleşen cezası için de denetimli serbestlik tedbirleri uygulandığı öne sürülüyordu.
Fakat Aydın BŞB ve Özlem Çerçioğlu'nun iki yıllık süre içerisinde haberimiz olmadı beyanıyla adeta koruma ve kollanma altına alınan Olkaç, o koltukta oturuyordu. Aynı zamanda hakkında başka dava ve soruşturmalar bulunan Hakan Olkaç ile ilgili, yıllardır süren Mobbing davası ile ilgili bilirkişi cezalandırılması talebinde bulunmuştu.
Hakkında kesinleşmiş hüküm bulunmadığı tarihlerde dahi sakıncalı olduğu gerekçesiyle Bakanlık, asaletini onaylamamıştı.
Ertuğrul Yamen hakkında ise yapılan şikayet üzerine evrakta sahtecilik soruşturması kasıtlı şekilde kapatılmıştı. Yapılan itiraz üzerine Danıştay, yeniden soruşturma talep etmişti. Soruşturma sırasında evrakta sahtecilik suçunu Ertuğrul Yamen ile beraber işledikleri öne sürülen şirket, kendisinde talep edilen evrakları, “Kaybolmuş, bulamıyoruz” mazeretleriyle teslim edememişti.
Muhakkik raporlarının usulüne uygun delillendirildiği takdirde Ertuğrul Yamen'in memuriyetten ihraç ve Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması büyük olasılıktı.
Tam İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturmaların sürdürüldüğü ve yavaş yavaş karara yaklaşıldığı dönemde Bakan Murat Kurum'un yanlış yönlendirmeyle imzaladığı bu asaleten onamalar, iki ismin kurtarılmasına yönelik çaresiz çabalar olarak gösteriliyor.
Soruşturmacılara, “Bakın Çevre-Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sakınca görmemiş ve asaletlerini onamış. Demek ki suçları yok” denilerek, iki şahsın kurtarılmasına çalışılacağı öne sürülüyor.
Öte yandan bu atamaların kesinleşmiş mahkeme kararlarını ve sona yaklaşan soruşturmaları etkilemeyeceğini ifade ediliyor.
Bilindiği gibi memurların bağlı olduğu asıl kurum, İçişleri Bakanlığı.
Çevre-Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a ise alttan üste bu gerçeklikleri gizleyip iki şahsın asaleten atamasına imza attıran kişilerin zincirleme tespiti, hangi gerekçelerle bu utanç dolu atamalara geçit verdikleri ve bu skandala imza atan veya attıran kamu görevlileri için gereğinin yapılması hususunda, kamu adına çağrıda bulunuyoruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.